![]() |
Harry Potter, Mürver Asa ve Voldemort |
Eğer yakın dönemde eserlerini bizlere sunmuş olan J.K Rowling in genel hatlarıyla psikolojik motivasyonlarını incelersek, Harry Potter dünyasına dair oldukça ilgi çekici verilere de ulaşabiliriz.
J.K. Rowling in kendi ağzından bildiğimiz kadarıyla; Harry Potter serisi bir çok kitap evi tarafından reddedilmiş ve hatta "yazım kurslarına" gitmesi önerisiyle bile karşılaşmıştır. Her büyük eserden sonra bu tip "büyük lokma" laflarla karşılaşıyoruz. İlginç yanı ise, Rowling in eserlerini kendi ismini gizleyerek, "J.K Rowling" ismiyle yayınlaması. Gene kendi ağzından bildiğimiz üzere bunu "kadın olduğunun anlaşılmaması" ve "erkek egemen bir sektörde daha rahat ilerlemek" adına yaptığını öğreniyoruz.
Yazım dünyasında reddedilemez bir erkek hegemonyası söz konusudur. Fakat bunun yanında gerek yerli, gerekse dünya edebiyatında başarılı pek çok kadına da rastlamak mümkün. J.K Rowling in, başarıya ulaşmak adına "kadın" kimliğini gizlemesi ve Harry Potter serisini oluştururken kullandığı temel motivasyon arasında ise ciddi bir bağlantı görmek mümkündür.
![]() |
Birisi güç için öldü Birisi sevgisi için Ve birisi ölümü eski bir dost gibi karşıladı |
Burası önemli bir nokta. İleride dönülenecek. Eğer ki Harry Potter serisini genel olarak hatırlamamız gerekirse; Lord Voldemort isimli kötü bir büyücü, büyücü dünyasını ele geçirerek sadece "saf kan" olanların yaşamasını istiyor. Bunun sonucunda ise bir takım faşist eylemler yürütüyor. Voldemort karakterinin geçmişine bakarsak eğer; safkan bir büyücü anne ile sıradan bir insanın büyü sonucu doğmuş çocuğu olduğunu görürüz. Annesi erken yaşta vefat edince ise yurtlarda, kimsesiz büyüyor. Aynı şekilde Harry Potter, ailesi Voldemort tarafından öldürüldükten sonra tek başına büyüyen, antagonist bir karakter. Bununla beraber hikayenin diğer iki önemli karakteri ise Albus Dumbledore ile Severus Snape. Snape de tıpkı Harry ve Voldemort gibi zor bir çocukluk geçiriyor.
Bu üçlünün arasındaki en farklı karakter Dumbledore; hikayenin bilge, kehanetleri öngören ve en güvenilen, güçlü kişisi. Geçmişinde kötü eylemleri bulunan, bunlardan vazgeçerek tekrar iyiliğe dönen bilge karakter.
Tıpkı Tolkien in evrenindeki Gandalf örneği gibi; hikayede kehanetleri öngören karakterler, yazarın kendi yansımasından doğarak, "hikayeye yön veren" rolünü üstleniyorlar. J.K Rowling in açıklamaları ve hikayenin geçmişinde olan bitenler Dumbledore karakterinin eşcinsel olduğun yönünde. Bu durumda Dumbledore karakteriyle soyutlaşan Rowling in psikanalist incelemesi bir mantığa oturabilir.
![]() |
Dumbledore un ölümü ve iktidarın el değiştirmesi |
Yukarıda ölüm yadigarlarından alıntı yapılmış olan hikayeyi dikkatle okursak;
Güç için ölen büyük abi; Voldemort
Sevdiği için ölen kibirli ortanca kardeş: Snape
ve ölümü bir dost gibi karşılayan en ufak kardeş ise Harry Potter olarak gözümüze çarpabilir.
Açıklamak gerekirse; Voldemort, mürver asaya sahip olmak adına kendi yaptığı büyünün sekmesi sonucu ölmüştür. Snape, Lily Potter a olan aşkı için çift taraflı çalışırken ölmüştür. Yaşayan tek karakter ise Harry Potter dır.
Eğer Rowling güç metaforunu "mürver asa" üzerinden soyutlamışsa, bu durumda mürver asayla ilişkisi olan dört ana karakteri tekrar görmeliyiz;
1. Mürver asanın ilk sahibi olan Dumbledore
2. Mürver asayı, Dumbledore u öldüreren aldığı "sanılan" Snape
3. Mürver asaya sahip olmak adına sahibi sandığı kişiyi öldüren Voldemort
4. ve aslında mürver asanın asıl sahibi olan Harry Potter.
hikayenin bu noktasında en önemli nokta; Harry Potter serisini Yunan Tragedyalarından ayıran "motivasyon unsurudur." Carl Gustav Jung, yani jungien incelemeye göre; antagonist karakterler, bir kadın uğruna değil, birbirlerini kastrasyon etme uğruna çarpışıyorlar.
Mürver asa yani penis iktidarına sahip olan karakterler birbirleriyle çarpışarak, ona sahip olmak için karşısındakini hadım ediyorlar. Bu aslında birbirleriyle "sevişme" arzusu taşıdıklarına işaret ediyor.
![]() |
Kastrasyon izi |
Potter ın evini basarak onu öldürmeye çalışıyor. Bu arada Lily Potter ın "sevgi büyüsü" sayesinde Harry kurtuluyor. Bu sahnede erilliğin öldürülerek, güçsüzleştirilmesi ve iktidara olan tehditin ortadan kaldırılması motifi göze çarpan en önemli unsur. Voldemort, Harry i kastrasyon etmeye gelmiş iken anne sevgisiyle bundan kurtuluyor fakat alnındaki kastrasyon izini hep taşıyor. Rowling in kendi yansımasını en belirgin şekilde sunduğu motif olan bu kısımda, "dişil" bir gücün, iktidarı koruma uğruna ölmesini görüyoruz. Bu da savları destekler nitelikte.
Eğer devam edersek, jungien bir teori olan aenima arketipine büyük uygunluklar yakalayabiliriz. Harry ve Voldemort un benliğindeki kadın karakterler, birbirlerini karşılarına alarak dişil bir kurban yaratmaktalar. Özellikle son filmde fallus bir imgeleme olan Mürver Asa yani penise kavuşan Voldemort karakterinin iktidarını ilanı da böyle başlıyor. Bunun öncesinde yaşanan olaylar; ki yaklaşık 4 kitap demek oluyor; aslında freudyan elektra kompleksinden başka bir şey değildir. Voldemort - Harry arasındaki ilişki, tipik elektra kompleksi ve asaya - penise ulaşabilme üzerine kurulu bir kadın - kadın kavgasıdır.
Sonuç itibariyle, post modern okumaların en ilginç örneklerini bu tip psikanaliz incelemeler ile elde ediyoruz. Bir eser oluşurken, onu kurgulayan gerçek kimseler ister istemez kendilerini ele verecek bilgileri de yansıtıyorlar. Temelde bir eşcinsel savaşı olan Harry Potter serisinin, klasik yunan tragedyalarından, İngiliz fantastik edebiyata kadar olan referansları oldukça ilgi çekici. Bunun yanında "kendini gerçekleştiren kehanet" tarzı Shakespeare referansları ise onun zenginleşmesine katkıda bulunuyor. Hasılı kelam, bir dönemin Hogwarts tan mektup beklemesine sebep olmuş olan bu serinin temel incelemesini böyle anlatabiliriz.
*Büyük bir Potterhead olan Furkan Kohen için...